IQNA

Vahdet ilahi bir görevdir, siyasi bir çıkar değil

9:53 - November 15, 2021
Haber kodu: 3474601
Londra'daki İslam İnsan Hakları Derneği başkanı şunları söyledi: Vahdet meselesi Kur'an-ı Kerim'de açıkça ifade edilen ilahî bir emirdir ve Müslümanlar bu emre uymak zorundadırlar. Vahdet siyasi bir menfaat değil, dini bir zorunluluktur.

Londra'daki İslam İnsan Hakları Derneği Başkanı Mesud Şecere IQNA'ya verdiği bir röportajda, Müslümanlar arasında Vahdetin gerekliliği hakkında şunları söyledi: Gerçek şu ki, İslam'da vahdet meselesi bir teşrifat veya bir teklif değil, Allah'ın bir emridir.

Vahdet İlahi bir görevdir

Şecere, şu açıklamalarda bulundu: Al-i İmran Suresi 103. ayette Allah şöyle buyurmaktadır: "Hepiniz Allah'ın ipine sımsıkı sarılın ve ayrılığa düşmeyin. Vahdet’in Müslüman ümmet için ne gibi faydaları olduğuna teveccüh etmeliyiz. Vahdetin öncelikle ilahi bir emir olduğunu ve bunun en önemli mesele olduğunu ve Müslümanların bu emre uyması gerektiğini unutmamalıyız. Bir diğer önemli nokta ise Allah (cc) aynı ayette şöyle buyurmakta: Birbirinize düşman iken Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın.

Dolayısıyla Kur’an'a göre Vahdet siyasi bir menfaat değil, müminlerin kalpleriyle ilgili bir şeydir, bu sayede müminler kardeş olurlar, birbirlerinin acılarını ve ihtiyaçlarını anlarlar. Bu temelde birbirlerine saygı duyarlar ve diğer Müslümanlara destek olur, kendilerini ve sevdiklerini korurlar.

Ayrılık propagandası yapanlar, İslam'ın , Müslümanların ve adaletin düşmanıdır. Bunu iyi biliyorlar. Müslümanlar arasındaki Vahdet unsuru, kalabalık nüfusları ve ellerindeki muazzam kaynaklar nedeniyle düşmanlar için bir tehlikedir.  Ve böylece Müslümanları zayıflatmak için bölmeye çalışıyorlar.

Vahdet meselesi yaratıcı propagandaya ihtiyaç duymaktadır

Bu insan hakları aktivistine göre medya, birliği hafife almak yerine dürüstçe ve yaratıcı bir şekilde teşvik etmeli ve pratikte toplum başka bir yöne gitmelidir. vahdeti gerekli ve önemli olarak kabul etmeliyiz. Muharrem gibi sadece belli vesilelerle kameralar önünde vahdet konuşmaları yapılmamalı, diğer zamanlarda unutulması söz konusu olmamalıdır.

Vahdet ilahi bir görevdir, siyasi bir çıkar değil

Aynı halde Allah'ın "Allah'ın ipine topluca ve bölünmeden iman edin" emrine inanan Müslümanlara da ulaşmalıyız. Ve bu yönde gidelim toplumdaki konumlarını korumak için vahdeti kullananları reddedelim. Ayrıca Müslümanların sorunlarını birlikte özgürce ve kardeşçe dile getirebilecekleri bir ortam yaratmamız gerektiğini düşünüyorum ve bu şekilde kalpleri Cenab-ı Hakk'a daha yakın olacaktır.

Kur’an'ın maneviyatının gölgesinde IQNA'nın başarısı

Mesud Şecere IQNA Kuran Haber Ajansı'nın faaliyetlerine değinerek şöyle devam etti: IQNA'nın ilginç bir girişim olduğuna inanıyorum. Çünkü bu kutsal kitaptan ilham alan Kur’an temelli bir ortamdır ve dolayısıyla Kur’an'ın manevi atmosferi yardımıyla İslam toplumunun ve ötesinin ihtiyaç ve taleplerine hitap edebilir. Bu haber ajansının çok başarılı olduğunu düşünüyorum ve Allah’a IQNA'nın yoluna devam etmesi için dua ediyorum. Ayrıca Cenab-ı Hakk'tan sadece kendi çıkarlarını düşünen bencil ve basiretsiz insanların yerine ümmetin sadık ve merhametli insanlarına bir platform sağlamasını diliyorum.

Vahdetin çıkarları tüm nesiller içindir

Şecere son olarak şöyle söyledi:  İslam'da Vahdet sadece ilahi bir emir değil, aynı zamanda diğer ilahi emirler gibi toplum için de çok büyük faydaları vardır. Bu faydalardan biri de vahdet ve beraberlik ile birçok şeyi başarabilmemiz ve nimetleri birlikte tadabilmemizdir. Bilakis bölünme, İslam toplumunun yıkımında bir etkendir.

Peygamber (s.a.v.) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmaktadır: "Müslümanların vahşi hayvanlar gibi dağılacağı bir zaman gelecek. Ashab neden diye sordular? Müslümanların sayısı bu kadar mı azalıyor? Efendimiz hayır, Müslümanların sayısı çok olacak dedi.

Bu hadise teveccühle  vahdet olmadan menfaatlerimizi, çocuklarımızı ve gelecek nesilleri yok edeceğiz, dinimizin menfaatlerini de tehlikeye atmış olacağız.

4013058

captcha