Nûh Peygamber’in hikayesinde vicdanları uyandırmak

TAHRAN (IQNA) – İnsanlar bedenleri ve zahiri görünüşlerinin yanısıra batınî bir hakikata da sahiptir. İnasanın bu batınî yönü büyüme, gelişme ve yüksek makamlara ulaşmada önemli rol oynar.

İnsanoğlunun derunî özelliklerinden biri vicdandır. Vicdan kişinin kendi niyeti veya davranışları hakkında kendi ahlaki değerlerini temel alarak yaptıklarını veya yapacaklarını ölçüp biçtiği bir kişilik özelliğidir. Yani insanın iyiyi kötüden ayırmasına yardımcı olur ve eğer yanlış yola saparsa vicdan onu nasihat ederek doğru yola dönmesine yardımcı olur.

Genellikle eğitim yöntemleri arasında insanlar üzerinde olumlu etki yapan ve kişinin kendisini geliştirmesine neden olan vicdanı uyandırma yer alır. Bu yöntemde insana özü, bu dünyaya ne için geldiği daha önce ne olduğu hatırlatılır. İnsan bu gerçeklerin farkına vardığında geçmişte yaptığı birçok yanlış davranıştan dolayı pişmanlık duyar ve  kendini düzeltmeye başlar. Aslında eğitimci bu yöntemle öğrenciye doğruları ve mükemmeliğe giden yolda nasıl başarı kazanacağını hatırlatarak uyuyan vicdanını uyandırmaya çalışır.

Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de bu yöntemi kullanmıştır. Allah, insana Allah katında ne kadar zayıf ve zavallı olduğunu unutmaması gerektiğini hatırlatmak için, yaratılış amacının ne olduğunu hatırlatan pek çok ayet zikrederek tekrarlamıştır.

Hz Nûh’da kavmini hidayete erdirmek için bu yöntemi kullanmıştır. Nûh suresinde Hz Nûh vicdanları uyandırmak için Allah’ın nimetlerini defalarca anlatmış, ancak kavmi onu yalanlamakla yetinmiştir.

Nûh suresi 13-20. ayetleri: “Ne oluyor size de Allah’ın büyüklüğünü hesaba katmıyorsunuz?”

“Oysa O sizi türlü evrelerden geçirerek yaratmıştır.”

“Görmüyor musunuz Allah yedi göğü birbiriyle nasıl uyumlu yaratmıştır?”

“Onların içinde ayı bir ışık, güneşi ışık kaynağı yapmıştır.”

“Allah sizi yerden bitirip yetiştirmiştir.”

“Sonra sizi yine oraya döndürecek ve yeniden çıkaracaktır.”

“Allah yeryüzünü sizin için sergi gibi döşemiştir ki onda geniş yollar edinip dolaşabilesiniz.”

Hz Nûh ilk olarak “Ne oluyor size de Allah’ın büyüklüğünü hesaba katmıyorsunuz?” diyerek uyarıda bulunur. Daha sonra zayıflıkları ve yetersiliklerinin bilincine varmaları için ilahi nimetlere değinmektedir. Çünkü insan nekadar gücü olursa olsun bu kadar azametli bir gökyüzü yada bir sıvıdan bu kadar yeteneğe sahip bir insan yaratamaz.

Tüm bu işaret ve imalar vicdanları uyandırmak ve onları hidayete erdirmek içindi. Ancak Hz Nûh zamanındaki insanların çoğu iman etmediklerinden dolayı helak olmuşlardır.